Nevşehir Masaj Salonu Masöz Nilay

Nevşehir Masaj Salonu

Fakat hiç eğer olmazsa, kısa süre içinde tekrar iki ayağının üstünde durabilmeye başlamıştı. İpek eldivenler fazla narin, fazla güzel, fazla inceydi ve onları takarken, bileğindeki vidalardan birinin yırtılmalarına sebep olacağından korkmuştu. Fakat minimumından bunlar da tıpkı çalışma eldivenleri benzer biçimde yağ lekesi içindeydi ve Cinder’ınbüründüğü bu kepaze görünüşü tamamlıyorlardı. Ayaklı bir felaket gibi görünüyordu ve bunun farkındaydı. Onu baloya alırlarsa bile kendini şanslı saymalıydı. Fakat bunu oraya ulaştığı vakit düşünürdü. Asansör boştu ve park yerine giderken kimseyle karşılaşmadı. Nevşehir Masaj Salonu

Nevşehir Masaj Salonu

 

Arabaya doğru koşturdu. Fazlasıyla ufak gelen ayağı üstünde tökezlemeden ve bileğini burkmadan ilerlemeye çalışırken, çizmeleri beton zeminde takırtılar çıkartıyordu. Ayağın, bileğine fazlaca gevşek bir şekilde tutunduğunu hissedebiliyordu. Ayağın kablolarını sinir sistemine bağlamaya vakitı olmadığı için, sanki arkasından bir örsü sürüklermiş gibiydi. İçinde bulunmuş olduğu hâli düşünememeye ve bir tek Kai’ye bu akşam yapmayı planladığı duyuruya odaklanmaya çalıştı. Nevşehir Masaj Salonu Garajın karanlıktaki köşesine vardığında sarf etmiş olduğu çabadan dolayı çoktan ter içinde kalmıştı ve acımasız derecede nemli bir havaya sahip şehre çıktığında, daha da fenaleşeceğini biliyordu. Eski araba, krom renginde iki tane pırıl pırıl hava aracının içinde duruyordu. Arabanın korkunç turuncu rengi, garajdaki titreşen ışıklar altında, gerçekte olduğundan daha donuk görünüyordu. Lütfen, lütfen, lütfen.” Kablolardan bir kıvılcım terfi etti ve arkasından motordan son derece mutsuz bir homurtu sesi koptu. “Evet”

 

Oraya ilişkin değilmiş gibiydi. Cinder onu son derece iyi anlıyordu. Sürücü koltuğuna yerleştiğinde, kızı çürümüş çer çöp ve küf kokusu karşıladı. Minimumından koltuğun içini yine doldurmuş ve üstüne bir örtü örtmüştü, doğrusu fare dışkısı üstüne oturma ihtimali yoktu. Yine de arabanın döşemesinin Nevşehir Masaj Salonu Peony’nin elbisesinde yepyeni lekelere yol açmış olduğunı tahmin edebiliyordu. Bu gereksiz düşünceleri kafasından uzaklaştırdı, elini direksiyonun altına uzatarak önceden ortaya çıkarıp hazırladığı güç kablolarına attı ve kahverengi kontak kablosunu tutmaya uğraştı. Nefesinin tutarak kabloları birbirine sürttürdü. Hiçbir şey olmadı. Dizinin arkasından bir damla ter süzüldü. Kabloları yeniden sürttürdü. Sonrasında yine.