Nevşehir Evde Masaj Hizmeti – Masör Ece

Nevşehir Evde Masaj Hizmeti – Masör Ece

Nevşehir Evde Masaj zengindir, o bir hazinedir. Bir sükûnet çökmüştür üzerine, biraz da hüzün. Kız gözle yukarı kaldırılabilecek kadar hafiftir, periler tarafından götürülen Pscyhe kadar hafiftir, hatta ondan da hafiftir, çünkü kendi kendini götürmüştür. İlâhiyatçılar bâkire Meryem’in göğe yükselişini tartışadursunlar, bu bana anlaşılmaz gelmiyor, çünkü o artık dünyaya ilişkin değil; ama bir genç kızın hafifliği anlaşılmaz bir şeydir ve yerçekimi yasasıyla adeta alay eder – Kız hiçbir şeyin bilincinde değildi ve bu yüzden kendisinin de fark edilmediğini sanıyordu. Uzağında kalıp görüntüsünü içime çektim.

Nevşehir Evde Masaj yürüyordu, onun huzurunu veya çevresindeki sükuneti bozan bir acelecilik yoktu. Göl kıyısında bir adam çocuğu oturmuş balık avlıyordu, kız durup suyun ayna şeklinde duran yüzeyine ve minik dereye baktı. Hızlı yürümemiş olmasına karşın serinlemek istiyordu. Şalının altında boynuna bağlanmış ufak bir eşarbı çözdü.

Gölden gelen hafif bir esinti, kar şeklinde beyaz, fakat sıcak ve kabarmış bir göğsü serinletti. Adam çocuğu, avına tanık olacak birinin bulunmasından hoşnutsuz görünüyordu; oldukça kayıtsız bir bakışla ona doğru dönüp seyretmeye başladı. Gerçekten öyle gülünç bir hali vardı ki, kızın gülmeye başlamasını kınamıyorum. Iyi mi da gençlik dolu bir gülüştü! Eğer oğlanla bir tek kalmış olsaydı onunla yumruk yumruğa gelmekten korkmazdı sanırım. Gözleri iri ve ışıl ışıldı; bu gözlerde, çok koyuluğundan ötürü sonsuz derinliğini sezdiren siyah bir parıltı vardı, bu gözler saf ve masumdu, uysal ve yumuşaktı, gülünce hinlikle doluyordu.

Nevşehir Evde Masaj

Nevşehir Evde Masaj hafiften kemerliydi; ona yandan bakmış olduğumda burnunu ahuyla birleşmiş benzer biçimde görmüş oldum; burnunun biraz daha kısa ve haylazca görünmesini sağlıyordu bu. Yürümeye devam etti, peşinden gittim. İyi ki yolda gezinen biroldukça fert vardı; bazılarıyla birkaç söz ederek arayı biraz açmasına izin veriyor, sonrasında derhal yeniden ona yetişiyor, böylece, onunla mesafemi korumak için onun kadar yavaş yürümek zorunluluğundan kurtarıyordum kendimi. Osterport’a doğru yürüyordu. Görünmeden onu daha yalandan görmek istiyordum.

Bunu gerçekleşNevşehirbileceğim bir ev duruyordu köşede. O aileyi tanıyordum, şu demek oluyor ki onlara bir uğramam gerekiyordu. İyi bir tempoyla, sanki onu hiç fark etmemişim gibi, hızla geçtim. Onunla aramı epey açtım, aile üyeleriyle selâmlaştım ve sonra yola bakan pencerenin önünü kaptım. Kız geldi, bir yandan misafir odasındaki çay partisinde mevzuşmayı sürdürürken ona baktım durdum. Adım atma biçiminden, çok fazla dans dersi almamış bulunduğunu kolayca anlamış oldum; gene de bir gurur, doğal bir soyluluk vardı yürüyüşünde, ama sanattan yoksundu. Onu görmem için, hakkaten hiç hesaba katmadığım bir fırsat daha çıktı. Pencereden yolun çok uzağı görünmüyordu ama göle doğru uzanan bir iskeleyi görebiliyordum ve onu orada tekrar fark etmek benim için büyük bir sürpriz oldu. Kim bilir buralardan, taşralı bir kızdır diye geldi aklıma; belki ailesinin yazlık evi vardı.